39,3718$% 0.37
45,5638€% 0.6
53,5396£% 0.55
4.286,44%-0,96
7.029,00%0,78
28.029,00%0,78
3.387,74%-1,23
9.350,01%0,41
4274145฿%3.05617
104551Ξ%4.69593
ABD başkanlık seçimleri, küresel piyasalarda dalgalanmalara yol açabilecek en önemli olaylardan biri olarak öne çıkıyor. Seçim sonuçlarının hem Amerikan hem de gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri üzerindeki etkisi büyük olabiliyor. Bu nedenle yatırımcılar, yarın yapılacak seçimleri ve bu hafta açıklanacak olan ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz kararını dikkatle takip ediyor. ABD seçim sonuçlarının piyasalara etkisi çeşitli senaryolar üzerinden değerlendiriliyor.
ABD seçim sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte piyasalarda bir rahatlama veya daha fazla baskı yaşanması bekleniyor. Sonuçların açıklanmaya başlamasıyla birlikte dolar endeksi ve tahvil faizleri gibi kritik ekonomik göstergelerde dalgalanmalar görülebilir. Seçim sonuçlarının borsalara ve döviz kurlarına etkisi, yeni başkanın politikaları ve kongrenin çoğunluğunun hangi partide olduğuna göre değişkenlik gösterebilir.
Analistler, başkanlık yarışının kazananının ABD saatiyle akşam saatlerinde, Türkiye saatiyle ise 6 Kasım sabahı netleşmesini bekliyor. Bu gelişme, Borsa İstanbul’un açılışıyla birlikte Türkiye piyasalarını da etkileyecektir.
ABD seçimleri için öne çıkan dört ana senaryo bulunuyor. Bu senaryolar, ABD’nin dış ticaret politikaları, FED kararları ve gelişmekte olan ülkeler üzerindeki baskı açısından farklı etkiler yaratabilir. Analistler, her bir senaryonun potansiyel piyasa sonuçlarını değerlendiriyor:
Bu senaryoda Trump’ın yeniden başkan seçilmesi ve kongrede Cumhuriyetçilerin çoğunluğu sağlaması durumunda, piyasalar dalgalanabilir. Trump’ın 2016’da ilk kez başkan seçilmesi sonrası görülen türden bir piyasa hareketliliği bu durumda beklenebilir. Özellikle vergi kesintileri ve ticaret tarifeleri konusundaki vaatlerin yerine getirilip getirilmeyeceği merak konusu.
Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu bir yönetim, genişletici mali politikaların uygulanmasına zemin hazırlayabilir. Ancak bu durum, FED’in faiz indirim alanını sınırlayabilir ve gelişmekte olan ülke piyasaları üzerinde baskı oluşturabilir. Özellikle gelişmekte olan piyasalarda risk iştahı azalabilir. Buna karşın, ABD borsalarında artan bir risk iştahı gözlemlenebilir, bu da Wall Street için olumlu bir senaryo yaratabilir.
Trump’ın başkanlıkta kalması ancak kongrede Demokratların üstünlük sağlaması halinde, piyasalar daha belirsiz bir tabloyla karşılaşabilir. Bu senaryoda, Trump idari emirlerle yönetim politikalarını uygulamaya çalışabilir. Özellikle ticaret politikalarında sert adımlar atma ihtimali, küresel ticaret ve yatırım iklimini olumsuz etkileyebilir.
Gelişmekte olan ülkeler açısından, ABD ile ekonomik ilişkisi yoğun olanlar bu durumdan olumsuz etkilenebilir. Ancak bu senaryoda da tüm piyasalar üzerindeki etkilerin sınırlı kalması beklenmektedir.
Başkanlık koltuğuna Kamala Harris’in oturması ve kongrede Demokratların üstünlüğü elde etmesi, gelişmekte olan piyasalar için olumlu bir senaryo olarak görülüyor. Bu durumda, Harris’in daha barışçıl ve iş birliği odaklı ticaret politikaları izlemesi bekleniyor. Yeni gümrük tarifelerinin getirilmemesi, gelişmekte olan piyasalara yönelik risk iştahını artırabilir.
Ayrıca bu senaryoda FED’in faiz indirimine gitmesi için daha fazla alan sağlanabilir. Doların zayıflaması ve gelişmekte olan ülkelerdeki merkez bankalarının faiz indirimlerini sürdürmesi mümkün olabilir. Bu durum, özellikle hisse senetleri ve yerel para birimindeki varlıklar için olumlu bir ortam yaratabilir. Gelişmekte olan piyasalar bu senaryoda büyük oranda desteklenebilir.
Harris’in başkan seçilmesi ancak kongrede Cumhuriyetçilerin çoğunluğu sağlaması, politikalar açısından daha dengeli bir tablo ortaya koyabilir. Bu senaryoda radikal bir değişiklik beklenmezken, mevcut durumun büyük ölçüde devam edeceği tahmin edilmektedir. Gelişmekte olan piyasalara yönelik etkiler nötr kalabilir.
ABD’de statükonun devam etmesi, piyasalarda aşırı bir dalgalanma yaşanmasını engelleyebilir. Harris’in daha ılımlı politikalar izlemesi ve Cumhuriyetçilerin çoğunlukla denge sağlaması, piyasa beklentilerini karşılayarak istikrar sağlayabilir.
ABD seçimleriyle aynı haftada gerçekleşecek olan FED faiz kararı, piyasalar açısından büyük bir belirsizlik kaynağı oluşturuyor. Seçim sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte FED’in kararlarına yönelik beklentiler de şekillenecek. Özellikle Trump’ın yeniden seçilmesi durumunda, genişletici mali politikaların devam etmesi FED’in sıkılaşma politikalarını sınırlayabilir. Harris’in başkan olduğu senaryoda ise FED’in faiz indirimi için daha fazla alan bulması olasılığı öne çıkıyor.
ABD seçim sonuçları, yalnızca ABD ekonomisini değil, küresel piyasaları ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerini de etkileyecek önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. Yatırımcılar ve analistler, sonuçlara göre değişecek bu senaryoları yakından izliyor.
Yasal Uyarı:
Bu içerikte yer alan bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değerlendirilemez. Sadece genel bilgilendirme amaçlıdır ve herhangi bir yatırım tavsiyesi teşkil etmez. Yatırım kararlarınızı almadan önce kendi araştırmalarınızı yapmalı ve gerekirse profesyonel bir yatırım danışmanından destek almalısınız. Bu bilgilere dayanarak yapacağınız yatırımlar tamamen kendi sorumluluğunuzdadır. Borsa Endeksi, bu içerikten doğabilecek herhangi bir zarardan sorumlu tutulamaz. Kullanılan bazı görsellerin yapay zeka tarafından üretilmiş olma ihtimali bulunmaktadır.
Pasifik Teknoloji’den (PATEK) Yeni İşbirliği
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.